1889 yılının haziran ayının bir gecesi aniden kapımız çalındı. Karım endişeyle yüzüme bakıyordu. Yatağımdan kalkarak birkaç dakika bekledim. Karım elindeki örgüyü koltuğa bırakarak, “Hastalarından biri olabilir, dışarı çıkmalısın,” dedi. Mırıldanarak, kendisini onayladığımı gösteren işaret yaptım. Zaten günüm çok yorucu geçmişti. Az sonra dış kapının açıldığını duyduk. Kapı önünde telaşlı konuşmalar yapıldığını bulunduğumuz odadan duyabiliyorduk. Sesler kesildikten sonra bulunduğumuz odaya kadar ayak seslerinin yaklaştığını duyduk. Ardından odanın kapısının açıldığını gördük. Üzerinde koyu renk elbisesiyle, yüzünü gizleyen ve siyah bir tül taşıyan bayan konuğumuz içeri girdi.

Ünlü dedektifimiz Sherlock Holmes’un maceraları Tavşan Dudaklı Adam ile devam ediyor.

Ben dâhi değilim, sadece önyargısız bir şekilde gerçeklerin beni götürdüğü yere gitmeyi öğrendim.

Sherlock Holmes